2025 EuroLeague Final Four organizasyonunda AS Monaco Basketbol Takımı, Fenerbahçe Beko ile kozlarını paylaşırken, parkeye yansıyan mücadeleden çok, Monaco’nun formasında yer alan sponsor logosu konuşuldu. Fransız temsilcisi, Avrupa basketbolunun en büyük sahnesine “M*ritking.news” markasıyla çıktı. Görünürde dijital bir haber platformu gibi sunulan bu isim, Türkiye’de yasa dışı bahis faaliyeti yürüttüğü tespit edilen M*ritking adlı siteyle ilişkilendiriliyor. Finalde ekrana yansıyan bu logo, yalnızca Türk kamuoyunda değil, Avrupa genelinde sporun temiz kalmasına önem veren çevrelerde ciddi rahatsızlık yarattı.
M*ritking.news, Türkiye’de Galatasaray’ın kısa süreli forma göğüs reklamı olarak da kamuoyuna mal olmuş ve büyük tepki çekmişti. Aynı markanın şimdi AS Monaco üzerinden yeniden Avrupa’nın en görünür spor organizasyonlarından birinde yer alması, sadece etik açıdan değil, yasal bağlamda da sorgulanması gereken bir tercih olarak öne çıkıyor. Üstelik finalde kullanılan reklam alanının daha önce Zondacrypto’ya ait olduğu bilinirken, bu değişimin M*ritking lehine yapılması, iki marka arasında ticari bir ilişki ya da sponsorluk devri olabileceği ihtimalini de gündeme getirdi. Monaco’nun bu tercihi, kulüp düzeyinde değil, organizasyonun genel sorumluluğu açısından da soru işaretleri yaratıyor.
AS Monaco M*ritking.news ve Fransa’daki Yasa Dışı Bahis Gerçeği
Fransa, Avrupa’daki en katı bahis düzenlemelerine sahip ülkelerden biri olarak bilinir. Ülkede tüm şans oyunları ve spor bahisleri, 2010 yılında kurulan ve bağımsız bir denetim otoritesi olan Autorité Nationale des Jeux (ANJ) gözetimindedir. ANJ’nin temel görevi, yalnızca yasal olarak lisanslı operatörlerin ülkede faaliyet göstermesini sağlamak, aynı zamanda bahis kaynaklı bağımlılıkları ve yasa dışı ağları engellemektir. Fransız yasalarına göre, ANJ tarafından lisanslanmamış her türlü bahis sitesi “illegal” kabul edilir ve bu tür operatörlerle ticari ilişki kurmak hem bireyler hem de kurumlar için ciddi yaptırımlar doğurabilir.
Bu bağlamda M*ritking markası, Fransa’da hiçbir resmi lisansa sahip değildir. Ne M*ritking ne de ona bağlı olduğu iddia edilen M*ritking.news isimli dijital yapı, ANJ kayıtlarında yer almamaktadır. Dahası, bu sitelerin Fransız IP’lerinden erişimi dönem dönem sınırlanmış, ülke medyasında da “yasadışı dijital operatörler” listelerinde anılmıştır. Dolayısıyla, M*ritking.news’un Fransa’da bir medya girişimi kisvesiyle görünürlük kazanması, yerel yasalara aykırıdır ve sportif kurumlar tarafından desteklenmesi etik bir sorumluluk sorunu yaratmaktadır.
İlginç olan ise, AS Monaco’nun EuroLeague iç saha karşılaşmalarında, resmi forma sponsorluğunda bu logoya yer vermemesi; fakat buna rağmen Salon Gaston Médecin’de oynanan maçlarda LED reklam panolarında defalarca “M*ritking.news” ifadesinin dönmesidir. Gerek saha kenarı ekranlarında gerekse bench arkasındaki sabit panolarda bu tanıtımın yapılması, logonun yalnızca bir görsel değil, sistematik bir reklam kampanyasının parçası olduğunu gösteriyor. EuroLeague gibi yüksek denetimli bir organizasyonda bu tür bir operatöre görünürlük sağlanması hem lig yönetimi hem de yayıncı kuruluşlar için denetim zafiyeti anlamına geliyor.
M*ritking.news’un, Fransız spor kamuoyunda fazla gündeme gelmemesi ise çoğu zaman dijital maskeleme yöntemleriyle tanıtım yapılmasından kaynaklanıyor. Marka, doğrudan bahis çağrısı yapan sloganlardan kaçınarak “haber”, “analiz”, “spor bilgisi” gibi nötr ifadelerle kendini konumlandırıyor. Ancak içerik bağlantılarının incelenmesiyle, bu platformun bahis alışkanlıklarını teşvik eden, yönlendirme odaklı bir strateji izlediği ortaya çıkıyor. Tüm bu tablo, yalnızca AS Monaco için değil, Fransa’daki spor etiği açısından da ciddi bir alarm niteliği taşıyor.
Zondacrypto Yerine Meritking: Sponsorluk Değişimi ve Olası Bağlantılar
2025 EuroLeague sezonunda AS Monaco Basketbol Takımı, Zondacrypto ile önemli bir sponsorluk anlaşması imzaladı. Ocak ayında duyurulan bu anlaşma kapsamında, Zondacrypto’nun logosu takımın EuroLeague maçlarında forma önünde yer aldı. Zondacrypto, Avrupa’nın önde gelen kripto para borsalarından biri olarak, Juventus FC, Atalanta BC ve Bologna FC gibi kulüplerle de sponsorluk ilişkileri kurmuştu.
Ancak, EuroLeague Finali’nde AS Monaco’nun formasında Zondacrypto logosunun yer almaması ve yerine M*ritking.news’un reklam panolarında görülmesi dikkat çekti. Bu ani değişiklik, Zondacrypto’nun sponsorluktan feragat ettiğini düşündürse de böyle bir kararın kamuoyuyla paylaşılmaması ve resmi bir açıklamanın yapılmaması soru işaretleri doğurdu.
Spor dünyasında, sponsorların belirli maçlar için forma reklamlarından feragat ettiği örnekler bulunmaktadır. Örneğin, Everton FC, Kenya merkezli bahis şirketi SportPesa ile olan sponsorluk anlaşması sırasında, bir Premier League maçında formalarında kendi yardım kuruluşları olan “Everton in the Community” logosunu taşıdı. Bu değişiklik, kamuoyuna açıklandı ve yardım kuruluşunun tanıtımı amacıyla yapıldığı belirtildi.
AS Monaco’nun ise Zondacrypto yerine M*ritking.news’u tercih etmesi ve bu değişikliğin kamuoyuna açıklanmaması, iki şirket arasında bir bağlantı olabileceği yönünde spekülasyonlara neden oldu. Zondacrypto’nun kripto para sektöründe faaliyet göstermesi ve M*ritkingg.news’un da dijital bir platform olması, bu olasılığı güçlendiren faktörler arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, AS Monaco’nun sponsorluk tercihlerindeki bu ani değişiklik ve şeffaflık eksikliği, kulübün ve EuroLeague organizasyonunun sponsorluk ilişkilerini daha dikkatli ve etik değerlere uygun bir şekilde yönetmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’de Yasa Dışı Bahis Skandalı ve Galatasaray Deneyimi
M*ritking.news, Türkiye’deki spor tutkunlarının hayatına Monaco Basket anlaşmasıyla girmedi. 2024 yılı Eylül ayında Galatasaray Spor Kulübü, kamuoyuna sürpriz bir sponsorluk duyurusu yaptı: Futbol A Takımı formalarının sırt kısmında, “M*ritking.news” adlı bir dijital haber platformunun logosu yer alacaktı. 14 milyon dolar değerindeki bu anlaşma, kısa sürede ülke gündemine oturdu; çünkü bu platformun, Türkiye’de erişime defalarca kapatılan ve yasa dışı bahis faaliyetleri yürüttüğü iddia edilen M*ritking adlı siteyle doğrudan ilişkili olduğu öne sürülüyordu. “.news” uzantısı taşıyan, haber portalı görünümlü site, ilk etapta manipülatif içerikler ve ana siteye yönlendirmelerle dikkat çekmişti. Kamuoyunda hızla oluşan görüş, bu yapının paravan bir faaliyet olduğu yönündeydi.
Tepkiler yalnızca taraftarlardan ya da sosyal medyadan değil; devlet kurumlarından da geldi. Türkiye Cumhuriyeti Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Galatasaray hakkında suç duyurusunda bulundu. İddia açıktı: Kulüp, yasa dışı bahis sitesinin tanıtımını yaparak 7258 sayılı Spor Müsabakalarına Dayalı Bahis ve Şans Oyunları Kanunu’nu ihlal ediyordu. Başlatılan adli süreçte savcılık ilk aşamada kovuşturmaya yer olmadığına karar verse de Spor Toto’nun itirazı üzerine dosya yeniden açıldı. Bu durum, bir Süper Lig kulübünün ilk kez doğrudan yasa dışı bahis tanıtımıyla suçlandığı bir örnek olarak tarihe geçti.
Yaşananların yalnızca hukuki değil, ticari etkileri de oldu. Net Holding, “Merit” markasının hak sahibi olarak “M*ritking.news” isminin kendi marka değerini kötüye kullandığını belirterek Galatasaray’a ihtarname gönderdi. Marka tescilinin izinsiz kullanımına dair bu ihtar, sponsorluk krizini bir ticari uyuşmazlığa da dönüştürdü. Üstelik Türkiye Futbol Federasyonu da devreye girdi ve sponsorluk onayını geri çekti. Tüm bu gelişmelerin ardından Galatasaray yönetimi, birkaç hafta içinde anlaşmayı resmi olarak feshetti. Ancak yaşananlar, kulüp imajı üzerinde ciddi bir hasar bıraktı ve “etik sponsorluk” kavramı spor kamuoyunun yeniden gündemine oturdu.
M*ritking.news, yalnızca Galatasaray özelinde değil, Türkiye’deki tüm profesyonel spor kulüpleri için kırmızı çizgi haline geldi. Bu olay, M*ritking’in de aralarında bulunduğu bir çok yasa dışı bahis sitesinden reklam alan Avrupa kulüplerinin sponsor seçimlerinde sadece ekonomik faydaya odaklanmanın nasıl büyük krizlere yol açabileceğini gösterdi. Türkiye’deki yasal çerçeve açık: lisanssız bahis tanıtımı doğrudan suç unsuru. Ancak M*ritking vakası, dijital kamuflaj ve paravan siteler üzerinden bu düzenlemelerin nasıl aşılmaya çalışıldığını da ortaya koydu. Galatasaray örneği, bu çabaların toplumsal refleksler ve kurumsal denetimle nasıl püskürtülebildiğinin de kanıtı oldu.
EuroLeague ve Kulüpler İçin Etik Eşik: Sınır Nerede Çizilmeli?
Sporun küresel ölçekte endüstriyel bir yapıya dönüşmesi, kulüpleri giderek daha büyük finansal kararların eşiğine getiriyor. Bu süreçte sponsorluk anlaşmaları, kulüplerin ayakta kalması için vazgeçilmez hale gelse de kimi zaman etik çizgilerin esnetildiği örneklere sahne oluyor. AS Monaco Basket’in Fenerbahçe Beko’nun kazandığı 2025 EuroLeague Finali’nde “M*ritking.news” gibi tartışmalı bir markayla sahaya çıkması, bu çizginin ne kadar muğlaklaştığını açıkça gösterdi. Bir Avrupa kulübü olarak yalnızca kendi ülkesinin değil, katıldığı turnuvanın değerlerini de temsil etmesi gereken Monaco, görünürlüğü yüksek bir platformda kamuoyunda yasa dışı bahisle anılan bir yapı için meşrulaştırıcı rol oynamıştır.
Üstelik bu durum sadece sponsoru değil, kulübün kurumsal duruşunu da sorgulanır hale getiriyor. AS Monaco’nun, Fransız yasaları kapsamında net şekilde yasa dışı addedilen bir yapıyla ilişki kurması, salt “sponsor alırız, reklam veririz” yaklaşımıyla açıklanamaz. EuroLeague gibi yüksek itibara sahip bir organizasyonda, üstelik final gibi bir vitrinde bu tür bir tercihte bulunmak, yalnızca sponsorun değil, kulübün de etik iradesinin bir yansımasıdır. Fenerbahçe gibi bir rakibin olduğu, Avrupa’daki Türk basketbolseverlerin ilgisinin yoğunlaştığı bir karşılaşmada, Monaco’nun bu tercihi, sadece Türkiye kamuoyunu değil, uluslararası spor etik standartlarını önemseyen herkesi rahatsız etmiştir.
Burada EuroLeague yönetiminin sorumluluğu da göz ardı edilemez. Organizasyon, sahadaki rekabet kadar, saha dışındaki etik bütünlüğü de gözetmekle yükümlüdür. Kulüplerin sponsor seçimleri üzerinde doğrudan yaptırım uygulamasa da en azından şeffaflık ve denetim ilkelerini devreye sokacak mekanizmalar oluşturmakla yükümlüdür. Bugünkü yapı, sponsor ismi ne olursa olsun “görünürlüğü satın alan herkesin” organizasyona entegre olabileceği bir sistem yarattıysa, bu yalnızca AS Monaco’nun değil, tüm EuroLeague ekosisteminin sorunudur.
Bu örnek gösteriyor ki, etikle ekonomi arasında sıkışan kulüplerin daha fazla denetim, daha fazla yönetişim ve kamuoyu bilinciyle hareket etmesi şart. Monaco, burada yalnızca bir tercih yapmadı; aynı zamanda bir turnuvanın etik sınırlarını test etti.